Romatizma Nedir?

 

Günlük yaşamımızda en çok duyduğumuz kelimelerden bir romatizmadır herhalde. Romatizmalarım azdı, ah şu romatizma ağrıları, yağmur yağacak romatizmalarım baş gösterdi gibi cümleleri sık sık duyarız. Peki romatizma nedir?

Hareket etmemizi sağlayan kasları, kemikleri, eklemleri ve bunları birbirine bağlayan bağları en fazla olmak üzere, bazen böbrek,cilt ve kalp gibi iç organları da tutabilen, en belirgin şikayetleri ağrı ve hareket kısıtlılığı olan, bunlara sıklıkla eklemlerde şişme ve şekil bozukluğunun da eşlik ettiği yaklaşık 190 hastalığın genel adına romatizma denir. 

Hastalar şiddetli eklem ağrıları, hareket güçlüğü, sabah sertliği gibi yaşam şartlarını zorlaştıran şikâyetlerden mustariptir.

 Hastalığın tedavisinde, uzun süreli kortizon, ağrı kesiciler ve özellikle Aspirin kullanımı; gereken hastalarda bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılması yaygın modern tıp yaklaşımıdır. Bunun yanında hastalara Fizyoterapi uygulanması gereklidir. Kullanılan tüm ilaç tedavileri son derece fazla yan etkileri olan ve uzun süre devam edilmesi gereken tedavilerdir. Sadece bu tedavileri kullanmak bile ciddi sağlık problemleri yaratmaktadır. Örnek vermek için Romatoid Artrit tedavileri içinde en masumu olan ağrı kesicilerden bahsedelim: ABD’de her yıl, 20.000 kişi, ağrı kesicilerin yan etkileri yüzünden hastaneye yatmakta ve bunların 2.600’ü ölmektedir. Kortizon ve bağışıklık sistemini baskılayıcı diğer ilaçların yarattığı yan etkiler ve tahribat, tahmin bile edilemeyecek boyutlardadır.

Tüm bu kuvvetli ve yan etkileri fazla tedavi ajanlarına rağmen, Romatoid Artrit ilerleyici ve saldırgan bir hastalıktır. Hastalığın kullanılan agresif tedavilerle tedavi edilememesi ve ilerleyişinin durdurulamaması, tedavilerin yarattığı yan etkilerin nelere mal olduğu sorusunun sorulmasına yol açmıştır.

Çeşitli Tıbbi çalışmalarda,  uzun dönemli kullanılan klasik ilaç tedavisinin hastaların yararına olmadığı gösterilmiştir. İlaçların yan etkileri bir yana, hastaların ilaçlara verdiği cevabın da zamanla azaldığı gözlenmiştir.

Hastalığın ilerleyici ve saldırgan gelişimi ile beraber klasik ilaç tedavisinin uzun dönemdeki etkisizliği, alternatif doğal tedavilerin daha fazla önem kazanmasına yol açmıştır.Bilhassa soğuk ve rutebetli havalarda ortaya çıkan, oynar eklemlerde ve kemiklerde kendisini gösteren ağrılardan şikayet ederiz. Yaşlı insanlarda bu tür şikayetlere daha sık rastlanır. Ancak, bahsini ettiğimiz bu ağrılı şikayetler sadece eklemler için mevzu-bahis değildir. Yani "romatizma" denince, mafsal ve kemik ağrılarından başka rahatsızlıklar da ifade edilmektedir. Kas romatizması, kalp romatizması, göz romatizması sayabileceğimiz rahatsızlıklardır.


Romatizmanın En Çok Rastlanan Şekillerini Şöyle Sıralayabiliriz:

1-Ateşli Romatizma: Streptokok grubu mikropların sebep olduğu ani ve sinsi alevlenmelerle kendisini belli eden; eklemleri, kalbi, sinir sistemini ve böbrekleri tutan bir hastalıktır, iki yaşmdan önce görülemez. En sık 6-9 yaşları arasındaki çocuklarda görülür. Rutebetli ve soğuk bölgelerde, sosyo-ekonomik durumu düşük muhitlerde daha fazla rastlanır. Üst solunum yollarında meydana gelen enfeksiyonlar da ateşli romatizmaya zemin hazırlar.

Belirtileri:
* Romatizmal ateş ortaya çıkmadan iki üç hafta önce, genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonu görülür.
* Kalp iltihabı, yüzde altmış vakalarda ilk üç haftada kendisini belli eder. Kalp kapakçıklarında daralma ve yetmezliğe yol açtığı gibi; kalbin dışını kaplayan perikard zarını da etkileyebilir. Bu durumda aşırı hareketlerde nefes darlığı olur. Parmak uçlarında ve dudaklarda morarma görülür.
* Eklemlerde ağrı ve şişlik hemen ortaya çıkmaz. Önce boğaz ağrısı, bademciklerde iltihaplanma veya nezle görülür. Bu belirtilerden sonra, hasta kendisini iyi hissettiği ve hastalığı atlattığını sandığı bir sırada yeniden bir alevlenme olur. Vücut ateşi 39-40 dereceye çıkar. Nabız hızlanır ve en fazla çalışan eklemlerde şişlik ağrı ve kızarıklık başgösterir. Ağrı karşılıklı, simetrik eklemlerde aynı anda hissedilir.
* Vakaların yüzde yirmisinde gayri iradi hareketler görülür. Bunun sebebi, romatizmanın beyin zarı üzerinde etkili olmasıdır. Sebepsiz gülme, elindekini düşürme, sakarlık, yazıda çirkinleşme, ani refleksler sayabileceğimiz davranışlardır.
* Ateşli romatizma olaylarının hemen hemen yarısında kol ve bacak derisinde harita görünüşünde, pembe renkli kabarıklıklar ortaya çıkar. Kabarık yerdeki deride döküntüler olur.Ateşin ilk haftasında eklemlerin dış yüzlerinde, cilt altında mercimek büyüklüğünde, dokununca hissedilen yumrular başgösterir.

* Ateş, genellikle öğle sonları yükselerek, 39-40 dereceye çıkar; el ayasında ve tabanlarda  bol terleme yapar.


Tedavisi:Tedavinin başlatılabilmesi için, belirtilerin başka hastalıklardan kaynaklanmadığı iyice tesbit edilmelidir. Zira romatizma ile birlikte böbrek iltihabı ve bağırsak bozuklukları da görülebildiğinden yanlış teşhiste bulunma ihtimali vardır. Ateşli romatizma, beraberinde birçok organ rahatsızlıkları getirdiği için; tedavi çok yönlü olarak yürütülmeli: öncelikle bu organların zarar görmesinin önüne geçilmelidir. Bilahare ağrıyı hafifletici ilaçlar verilmeli, hastanın iyi beslenmesi ve istirahatı sağlanmalıdır. Soğuk ve rutubetli ortamdan kesinlikle kaçmalı, kuru ve ılık bir odada hastayı yatırmalıdır. Vücuttaki zararlı metobolizma artıklarının çıkarılmasını kolaylaştırmak için bol sulu yiyecekler verilmeli; aynı zamanda enfeksiyona sebep olan mikroplarla savaş için antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. 


2-İhtiyarlık Romatizması: Halk arasında "Kireçlenme" tabir edilen yaşlılık romatizmasında, öncelikle eklemlerde ve eklemlere yakın kemiklerde şekil bozuklukları mevzubahistir. Bilhassa diz eklemlerinde yürümeyi zorlaştırıcı sertleşmelerden ve ağrılardan şikayet edilir. Hareket, sırasında eklemlerden "çıtırtı" sesleri dikkati çeker. 


3-Romatoit Artrit: Daha çok 20-45 yaş arası kadınlarda görülen bir romatizma şeklidir. Genellikle el ve ayaklardaki küçük eklemleri sarar. Köprücük kemiği ile göğüs kemiği arasındaki eklem de bundan etkilenebilir. Eklemlerde ağrı, şişme ve hareket zorluğu ile kendisini belli eder. Bilhassa sabahları eklemlerde rahatsızlık verici bir sertlik mevzubahistir. Hastalığın ilerlemesi halinde, ağrı büyük eklemlere de geçerek bunları hareket ettiren kasları etkisi altına alır. "Sabah sertliği" başladığı zaman, hasta elinde çay bardağını tutamaz; düşürür. Parmaklarını açmakta ve hareket ettirmekte zorluk çeker. Hastalığın aktif süresi boyunca yüksek olmayan bir ateş vardır. Zamanla eklem çevresindeki dokular şişer, şekil bo* Çocuklarda ortaya çıkan boğaz ve ağız enfeksiyonlarıyla vakit geçirmeden mücadele edilmeli; tedavisi sağlanmalıdır. Diş aspeleri, bademcik iltihapları, farenjit bunların başında gelmektedir.
* Soğuk ve rutubetli havada fazla kalmamalı; ıslak elbise ile, yalın ayak dolaşmamalıdır. Bu cümleden olarak; kışın kazak, yün çorap, atkı ve başlıksız dışarı çıkmamalıdır.
* Sağlık şartları yönüyle elverişsiz ortamlarda çalışmamalı; yorucu, yıpratıcı eğlencelerden, alkol ve sigaradan uzak durmalıdır.
* İstirahate yetecek kadar uyumalı, vitamin ve protein ihtiva eden sebzeleri ve gıdaları sofradan eksik etmemelidir.
* Nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi mevsim hastalıklarını hafife almamalı; hastalık geçinceye kadar istirahat etmeli ve iyi beslenmelidir.

 

 

Etiketler: Romatizma, artrit, ağrı, eklem, ayak, buyun, iltihaplı, maranki, Saraçoğlu, romatizma, bitkisel, İstanbul, İzmir, doğadanderman, bursa, doğadan derman